Buz Adam “Ötzi”
Günümüzden 28 yıl önce, İtalya'nın kuzeyinde bulunan Ötztal Alpler'inde keşif esnasında cansız ve mumyalanmış insan bedenine rastlandı. Bilim adamları, cansız ve donmuş insan bedeni üzerinde yaptıkları araştırmalarda 5300 sene önce ölmüş bir insan bedenine ait olduğunu keşfettiler.
Dondurucu Ötztal Alplerin’den ismi esinlenerek “OTZİ” ismi verilmiştir. Bilim Dünyasında, günümüze kadar bulunmuş en eski ıslak mumya özelliğini taşıyarak tarihte yerini almıştır. O cansız bedeni, doğal yollardan günümüze kadar kendini hiç bozmadan dayanabilmişti. Bu gizem burada saklı aslında.
Bu gizem Mısır medeniyetinde eskiden ölü bedenler, ilk önce tüm iç organları çıkartılarak hazırlanırdı. Bir sürü işlemden sonra titiz çalışmalar ile mumyalanırdı. Ötizi, kendi elbiseleri ve yanında ki eşyalarıyla ve yediği besinlerle yüzlerce yıl kaderine terk edilmişti. 5300 yıllık dramatik bir bekleyiş sonrasında Ötizi insan oğlu için özel bir örnek haline gelmiştir.
Keşif esnasında Ötzi üzerinden ölmeden evvel keçi derisinden pantolon, keçi derisinden palto ve ayı kürkünden bir başlık bulunmuştur. Avlandıktan sonra yiyeceklerini geyik derisinden yaptığı sadak’a koyarak muhafaza etmiştir. Sadak içerisinde yay, ok uçları ve taş balta bulunmaktaydı. Ötzi’nin belinde ise, kişisel aletleri, su kabı ve çakmak taşları bulunmaktaydı. İnsanoğlu için adeta bir sır, gizemden ötürü başka bir bulguydu.
Ötzi’nin üzerinde yapılan çalışmalar bulunduğu tarihten (1991) 10 yıl sonra sonuçlarını vermeye başlamıştır. Araştırmalar öncelikle donarak öldüğünü düşündürmüştür. Fakat, bilim adamları yaptıkları araştırmalar sonucunda omuzuna saplanan taş bir mızrak sonucunda hayati damarını yırtması sonucu öldüğünü ispat etmiştir. Bu araştırmalara dedektif Alexander Horn’da dahil olmuş ve bölgede geniş çaplı soruşturma açılmıştı. Ötzi, Güney Tırol Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmiştir. Ve hatta o müzenin Direktörü Angelika Fleckinger, Ötzi davasının irdelenmesi için tam destek vermiştir.
Ötzi’nin vücudunda morluklar, hafif yaralar ve mide yüzeyinde bulunan partikülleri inceleyen Horn, bu cinayetin yakın temasla olmadığını ; tahmini olarak 30 metre uzaklıktan gerçekleştiğini belirtmişti. Ötzi, ölmeden önce doyurucu bir yemek yediği bağırsak ve mide içi yüzeyinde ki yiyeceklerden anlamışmaktaydı. Dedektif, yaptığı çalışmalarda Ötzi’nin bir keçi yedikten sonra dinlenmek maksadıyla bir yerde istirahate çekildiğini ve bu anda hiç beklenmedik bir pusu sonucunda omzundan vurulduğunu belirtmiştir. Ötzi’nin vücudunun 61 yerinde dövme bulunuyordu. Fakat bu dövmeler günümüzde ki gibi resim dövmesi değildir: işaret dövmesidir.